Blogda Ara

14 Eylül 2012 Cuma

Indigènes (İsimsiz Kahramanlar)

Tür: Savaş, Dram, Macera
IMDB: 7.1 / Kanımca: 8.0

 Yazı spoiler içerir.

 Rashid Bouchareb’in yönetmenliğini üstlendiği 2006 yapımı güzide film, Afrika kökenli Müslüman Fransız askerlerinin 2. Dünya Savaşı’nda yaşadıkları sorunları, travmaları ve eşitsizlikleri çarpıcı şekilde anlatıyor.

Film Cezayir’de Nazi işgaline karşı orduya gönüllü asker alımı ile başlıyor. Fransız propagandalarından etkilenen ve evlerine de biraz para getirmek isteyen Cezayirliler yavaş yavaş onları birliklerine teslim edecek kamyonlara biniyorlar, belki geri dönüşlerinin olamayacağını göze alarak. Avrupa’da başlayan harp, Afrika’ya da yayılıyor bu sebeplerle.

 Kısa bilgilendirme: Peki 2. Dünya Harbi’nde çatışmalar neden Afrika’ya da yayıldı? Şüphesiz bunun en büyük nedeni petrolünün ve insan gücünün varolduğu bir coğrafya olmasıdır. 2. Dünya Savaşı’nda da hem Müttefikler’in hem de Mihver’in bu coğrafyayı elinde tutmak istemesi, sömürgelerine katma mücadelesi büyük çaplı operasyonlara sahne olmuştur. Almanya’nın İngiliz sömürgelerini işgal etmesi, savaşın dehşet boyutunu Afrikalılar’a tattırmıştır.

Bir savaş draması olarak çekilen Indigènes mükemmel senaryosu ve savaş sahneleriyle Hollywood yapımlarına taş çıkartıyor. Belki de hayatımda izlediğim en gerçekçi ve iç acıtıcı sahneler bu filmdeydi.
Gel zaman git zaman Afrika’da çatışmalara giren Fransızlar, Almanya’yı malup ediyorlar. Fakat Müslüman/Afrikalı askerler için savaş bitmiyor, onların hiç tanımadıkları belki de hiç görmedikleri coğrafyalara gidiyorlar. Artık onlar için yeni savaş meydanı Avrupa...


Filmin esas kilit noktası Afrikalı/Müslüman askerlerle Fransız askerlerin birbirleri arasındaki eşitsizlikler. Zaten filmin çekiliş amacı da bu. Misal, Fransa ordusu savaşta Afrikalı Lejyonları'nı cephenin en önünden hücüm ettiriyor, en arkada ise Fransız askerler... Ve tabi Fransız askerleri en güzel üniformaları giyip en güzel botları takıp bir de hiç savaşmadan rütbeleri yükselirken, Afrikalılar için durum tam tersi. Hatta filmin bir bölümünde Said Otmari adındaki er Çavuş Roger Martinez’in aslında Müslüman olduğunu öğreniyor ama Çavuş bunu yıllarca sır olarak saklamıştır, kimsenin öğrenmesini istemez bu sırrı. Çünkü Müslüman ise orduda değer verilmeyeceğini biliyor. İçerikle ilgili çok bilgi vermeden bir şey daha ekliyorum: Filmin sonunda yazdığına göre savaştan sonra Fransız hükümeti 2002 yılına kadar Afrikalı gazi askerlere düzgün maaş vermemiş ama Fransız gazilerine vermiş. Yönetmenimiz burada işte “Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar!” sözünü tokat gibi yapıştırıyor.

Aslında bununla da kalmıyor Afrikalıların çektiği.. 60lı yıllarda Cezayir Bağımsızlık Savaşı patlak verince Fransızlar sömürge olarak kullandıkları Cezayir’de 1 milyona yakın insanın ölümüne sebep oluyorlar. Afrikalılar/Müslümanlar bir darbe daha alıyorlar, insanlığa sığmayacak şekilde.  (Bkz:La battaglia di Algeri)



Savaş filmi sevin veya sevmeyin ama bu filmi ve bu yönetmeni - Rashid Bouchareb - bir deneyin derim.